MERCY

Mini Öykü

Mercy

Mercy, Veronia'da doğan ilk çocuk olarak anılır. Veronia gibi zamansız bir gezegende bir "ilk" olması imkânlı mıdır bilinmez ama Mercy'nin beklenenin çok üzerinde bir büyü enerjisi olması genelde buna bağlanır.

Bilincine merhaba dediği ilk gün Mercy aynaya bakmış ve yansımasında on iki yaşında, sarı saçlı, mavi gözlü bir oyuncak bebek güzelliğiyle karşılaşmıştır. Daha öncesini hatırlayamayan çocuk, gözlerini açtığı taş çemberde bir fırça ve altında bir not dışında hiçbir şey bulamamıştır. Notu bir çırpıda okuyabilen Mercy, notta yapması önerildiği şekilde fırçayı alıp hayal etmeye başlamıştır. Hayal gücü kısıtlı küçük kız, nereden geldiğini bilmediği hafızasından birtakım çizimler yaparak taş çemberin değiştirmiş, uzunca bir kuleye çevirmiştir. İlk birkaç saat yaşadığı keyifli yaratım seansının ardından canı sıkılmış ve kendine arkadaş olacak bir şeyler çizmeye kalkışmıştır. Kendisinin tıpkısıyla başlayan çizimler bir bir evrilirken kâğıtlar hızla parçalanmıştır. Daha fazla renk ve daha fazla coşku için doğayı izlemeye karar veren Mercy, kuleyi olduğu yerde bırakıp yolculuğa çıkmıştır.

Grownia'yı karış karış gezmeyi hedefleyen küçük kız, gördüklerini kafasında sentezleyerek kendine en uygun dostları çizmiştir. Başlangıçta her birinin konuşma özellikleri olduğunu hayal ettiyse de fikirlerini dinlemekten sıkılmış, onları anca varlıklarını hissettirecekleri kadar sesli hâle çevirmiştir. Genelde her şeyden çabucak sıkılıyor olması, çizdiği yaratıkların beğendiği özelliklerini birleştirip yeni yaratıklar oluşturmasına neden olmuştur. Bu şekilde kendine ufak çaplı bir "Sirk Ordusu" kuran Mercy, ordusunu keşfettiği köylerde yaşayan halkların sorunlarını çözmek için kullanmıştır. Gittiği her köyde sevgiyle kucaklanan kız, birkaç gün içerisinde istisnasız hepsinden sıkılmış, yolculuğuna arkaya bakmaksızın devam etmiştir.

Aklı dolup ruhu genişlerken bedeni hep çocuk olarak kalmıştır. Bu onu depresyona sürüklediğinde ise kendini boyayarak değiştirmeye çalışmıştır. Hüsranla sonuçlanan deneyin ardından, bir de üzerine bir kalp acısı eklenince, Mercy zamanla saldırganlaşmış ve bu Veronia denen yer neresiyse orayı bulmak adına kaba yöntemlere başvurmaktan çekinmemiştir. Kimseyi öldürmemiş ve bilinçli olarak yaralamamıştır belki ama sinirden gözü döndüğü zaman koca köyleri yakıp yıktığı da olmuştur. Zapt edilemez dengesiz kişiliğini kabul ettikten hemen sonra, hayata merhaba dediği yere dönüp kendini kuleye hapsetmiştir. Günlerinin büyük kısmını sanatla geçiren küçük kızın kulesi ve kendisi, fazlaca dikkat çekince hazine avcıları tarafından göze kestirilmiştir. Önceleri "Aman küçücük kızmış, ne yapabilecek ki," şeklinde düşünen bireysel avcılar ve küçük gruplar ziyaretine gelirken, zamanla düzenli ordu sayılabilecek büyüklükte ekipler kapılarına dayanmıştır.

Mercy kapısına dayanan misafirlerine başta kurabiye ikram ettiyse de istenen bundan fazlası olmuştur. Zamanla savaş alanına dönen kule, büyücülerin ve rahiplerin de ilgisini çekmeye başladığında Mercy için inziva ne yazık ki sona ermiştir. Akın akın birikip etrafında kamp kuran bağımsız grupların gürültüsünden aşırı rahatsız olan kız, bağıra bağıra büyü yapan büyücülere karşı çıkarabildiği en yüksek sesle karşılık vermiş, en sonunda kulenin etrafında patlayan bir süper nova çizmiştir. Kilometrelerce uzağa kadar uzanan patlama sonucunda oluşan küre, ortasında tek bir kule barındıran, çevresi buz tutmuş bir sanat eseri haline gelmiştir. Mercy bu olayın ardından oluşturduğuna bakınca o kadar mutlu olmuştur ki eserlerini artık tuvallere, mermerlere, heykellere sığdırmaktan vazgeçip Grownia'yı çalışma alanı olarak belirlemiştir.

Bu karar kendisi için yeni ufuklar sunup, yüzünde kocaman gülümsemelere neden olduysa da geriye kalan tüm canlılar için ciddi bir sıkıntı hâlini almıştır. Çikolata bulutları, lolipop dağlar ve dev pembe ayıcıklar başta görenleri mest ettiyse de, kahverengi ve şekerli yağmurlar arazileri kullanılmaz hâle getirirken, güneşte eriyen dağlar hayvancılığı ve madenciliği bitirmiştir. Dönüştükleri pembe oyuncaklar nedeniyle de ayıların soyu tükenirken doğal denge sekteye uğramıştır.

Mercy gücünün sınırları olması gerektiğine kanaat getirdiğinde, bu sınırı bulmak adına biraz klişedir ki gökyüzüne yolculuğa çıkmıştır. Yükseldikçe yükselmiş, bulutları renk renk pamuk şekerlere boyamıştır. Gökyüzünün en dış katmanlarına ulaştığında malum, nefesi kesilmiştir. Deneyimleyemediği için çözümünü bulamadığı bu durum onun sınırını çizmiş, Veronia denen yerin sonsuz karartının içinde olduğunu o an anlamıştır. Kim bilir kaç yüzyıl önce okuduğunda emin olamadığı notta yazanlar kafasında o an bir hayli netleşmiştir.

"Olamamış çocukların evi Veronia, zamansızlıkta öylece parlar. Parlar ama göremez onu hayal etmeyi unutanlar. Sen bizim hayalimiz ol, biz senin hayalin olalım. Salla fırçanı gerçekten var olalım!"

Mercy yaşadığı aydınlanmanın ardından nottaki "zaman" kelimesine takılmıştır. Zamanı çizmesinin mümkün olmadığını fark ettiğinde, bu kavramı en iyi ifade edebilecek kimseyi bulmaya çalışmıştır. Başta okyanusa dalıp dev balıklara, oradan gökyüzüne yükselip ejderhalara misafir olduysa da bir süre sonra Grownia'nın en yaşlısının ağaçlar olduğunu fark etmiştir. Ağaçların ruhları o kadar yaşlı ve onlar için zaman o kadar yavaştır ki Mercy, amacına giden yolda en hakikatli bilgileri onlardan almıştır. Uzun yıllar boyunca gezdiği ormanlardan topladığı bilgiler, onu nihayetinde ilk kök salana yönlendirmiştir. Ne var ki ilk kök salanın yeri herkes için bir sırdır ve yerini bilebilecek tek canlı ölümü ilk tadan Simurg'tur. Simurg'un peşine düşen Mercy'nin yolda edindiği arkadaşları Charzam ve Glenn ile birlikte geçen keyifli ve inanılması güç yolculuğu o tarihten bu tarihe destanlaşmıştır.